Mayıs 21, 2012

Denemek

Denemek bir şeyi yapmaya teşebbüs etmek demek. Her denemek eylemi, bir girişimdir ve genel itibariyle sonucunda başarılı olmak için yapılır. Beklentilerinizi düşük tutabilirsiniz ama bu denemediğiniz anlamına gelmez. İlk defa yaptığınız şeyleri aslında deniyorsunuzdur. Bir de insanları denemek var, çeşitli nitelikleri taşıyıp taşımadığını tartmak, onu sınamak anlamına gelir. Yaklaşık anlamları var yani.
Sonra bir de denemeler var. Hayatımda pek de güzel geçirmediğim zamanlar onlar. Sonunda başarılı olduğumu iddia edebileceğim ancak hayatıma kültürel anlamda hiç de katkısı olmayan anlar. İşte üniversiteye (veya liseye) girmeye çalışırken çözülen çeşit çeşit sorular kümesi. Soru sayıları genelde 180 idi. Pek de hatırlamıyorum içeriklerini ama böyle bir deneme de var.
Son zamanlarda İngilizce aforizmalar şeklinde de olsa, insanların bol bol paylaştığı "denemek" üzerine bir sürü jenerik söz var. Mantıklılar. Kesinlikle doğru önermeler içeriyorlar. Bunlardan ilki "Denemezsen, asla bilemezsin" ([If you never try, you will never know] - Sanırım bir şarkı sözü olmalı ki bu kadar dillere pelesenk olmuş). Evet, çok haklı! Bilmediğiniz bir şeyi denemezseniz, sonucun ne olacağını belki tahmin edebilirsiniz, belki mantık yürütebilirsiniz ama gerçekte ne olacağını bilemezsiniz. Bir ikincisi de "Ever tried. Ever failed. No matter. Try again. Fail again. Fail better." (Samuel Beckett isimli amcamız buyurmuş böyle) Evet, bu da genelde hata üzerine bir cümlecikler öbeği gibi görünse de, tekrar denemekten bahsediyor. İşbu öbeği ben olsam "Denedin, batırdın, önemli değil! Yine dene, yine batır, daha kötü batır!" diye çevirirdim. Yalnız (sanatçı ruhumun eksikliğinden olacak, pek hoş olmadı), Masumiyet isimli Zeki Demirkubuz filminde daha güzel çevrilmişi var: "Hep denedin, hep yenildin, olsun... Yine dene, yine yenil, daha iyi yenil!". Her neyse olay anlaşılmıştır bence, bir daha dene diyor, bir daha kaybetmeyi göze al diyor.
İşte ben bunları yapmış oldum son zamanlarda. Biri bana denemezsen ne olacağını bilemezsin dedi. Aslında, sonunu ufaktan kestirebilmiş olsam da, deneyim bir dedim. Denedim. Başaramadım. Açık ve netti. Sadece görmek istemeyen gözlerim ve onların üzerindeki lenslerim vardı. Sonra başka biri bana başaramadıysan bir daha dene, bir daha yenil dedi. Bir daha denedim ve malum son oluştu. Bir daha başaramadım. Ama gariptir, amcanın dediği gibi olmadı pek. Bir daha denediğimde daha iyi yenilmemiştim. Hem daha iyi yenilmek neydi bunu bilemiyorum. Şimdi başa dönmem mi gerekiyor, sanmıyorum. Artık "denemek" olayının bana sunduğu aforizmaların bu seferlik hakkını verdiğime inanıyorum.
Sanırım sorun denemek/başaramamak ikilisinin yan yana çok anılır olması değil benim için. Tabii ki denerken çok yanılabilir insan. Ama denemek ve başaramamak döngü haline gelince, insanın belki de en önemli öz kaynağı umut azalıyor. Ben yine denerim. Çok sofistike bir adam olduğumdan değil, sadece istemsiz reflekslerimi kontrol edememden olur. Kaybetmeyi göze almak zor şey cidden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder